BAHAİ ULUSLARARASI TOPLUMU, NEW YORK – Medeniyetin ilerlemesinde dijital teknolojinin rolü üzerine Bahai Uluslararası Toplumu tarafından yayınlanan yeni bir bildiri, 17 Şubat’ta sona eren Birleşmiş Milletler Toplumsal Gelişim Komisyonu’nun 59. Oturumunda sunuldu.
Değerlerimiz Üzerine Yansımalar: Dijital Teknolojiler ve Adil bir Dönüşüm başlıklı bildiride, “İnsanlık benzeri görülmemiş bir geçiş aşamasındadır. Ortak değerleri ve altlarında yatan varsayımları yeniden tanımlamak üzere dikkat çekici bir toplumsal değişim için olasılıklar ortaya çıkıyor. Bu, özellikle dijital teknolojiler alanında açıkça görülüyor,” denmektedir
Son yıllarda daha açık hale geldiği gibi, bildiri dijital teknolojilerin tamamen tarafsız olmadığına dair artan fikir birliğine dikkat çekiyor. Bildiride, “Teknolojik yeniliğin, mevcut gelişim yaklaşımlarının çoğunda olduğu gibi maddeci dayanaklardan derinden etkilendiği” belirtilmektedir.
Bildiri, Sivil Toplum Kuruluşları Toplumsal Gelişim Komitesi, Birleşik Arap Emirlikleri Hükümeti ve Bahai Uluslararası Toplumunun ortaklaşa ev sahipliği yaptığı, Komisyon sırasında Çarşamba günü gerçekleşen yan etkinlikteki tartışmaların merkezindeydi.
“Yapay Zeka: Sanal Dünyanın Etik Boyutları” başlıklı etkinlik, kamu yararını geliştirmek için yenilik ve düzenin el ele nasıl çalışabileceği ve yapay zekanın çeşitli yerel toplumların ihtiyaçlarını nasıl karşılayabileceği gibi bir dizi etik soruyu birlikte keşfeden yüzden fazla diplomatı, politikacıyı ve sivil toplum aktörünü kendine çekti.
Bahai Uluslararası Toplumu Temsilcisi ve etkinliğin moderatörü Soraya Bagheri, “Yapay zeka gibi yeni geliştirilen teknolojiler insan ruhunu insanlığın en acil meydan okumalarına yönlendirmek için büyük potansiyeller barındırmaktadır” dedi.
Teknolojinin ahlaki imalarından bahseden Bayan Bagheri sözlerini, “Bugün karşı karşıya olduğumuz bir meydan okuma, teknolojik ilerleme hızının düşünme yeteneğinin önüne geçmesidir” diyerek sürdürdü. Ayrıca yapay zeka ve diğer dijital teknolojilerin nasıl geliştirildiği gibi insanlığın geleceğini ilgilendiren ciddi meselelere insan ailesinin daha fazla katılması gerekliliğine dikkat çekti.
Birleşik Arap Emirlikleri İçişleri Bakanlığı ile Uluslararası Ortaklık yöneticisi olan Panelist Hamad Khatir, “Kapsayıcılık, herhangi bir yazılım tasarımındaki olmazsa olmazlardan biridir. Yapay zekanın toplumun ya da dünyanın sadece belirli bir kısmına hizmet etmek üzere tasarlanması riski… tüm amaçlarımızın merkezine insan gelişimini koyan ölçütlerle değerlendirilmesi gereken gerçek bir ihtimaldir” diyerek bu duyguları yeniden dile getirdi.
Avrupa Halk Partisi Dijital Politikalar Baş Danışmanı Eline Chivot, “(ilkeler), hepimizin üzerinde hemfikir olabileceği ve birlikte bağlı kalabileceği bir kuralı uygulamaya esneklik kazandırır. Bir çeşit ahlaki pusula gibi,” diyerek bu alandaki ortak ilkelere olan ihtiyaç hakkında yorumda bulundu.
Bahai Toplumunun bir üyesi ve Denver Üniversitesi’nde profesör olan Douglas Allen, Bahai Uluslararası Toplumunun yayınladığı bildirideki kavramlara dikkat çekerek adil bir dijital dünyanın, verimlilik ve teknolojinin yararlarının geniş ölçüde paylaşılmasını nasıl sağlayacağından ve “sıfır toplamlı dünya algısını” ve zenginlik ile fakirliğin aşırılıklarını ortadan kaldırmaya büyük ölçüde katkıda bulunacağından söz etti.
Bu makalenin orijinaline ulaşmak için: https://news.bahai.org/story/1487/