Geçtiğimiz günlerde Bahai Uluslararası Toplumu’nun Brüksel Ofisi, her yıl gerçekleştirilen Avrupa’nın en büyük insan hakları ve demokrasi konferansı olan İnsani Boyut Uygulama Toplantısı’na (Human Dimension Implementation Meeting) katıldı. Toplantı Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) tarafından düzenlendi ve 21 Eylül – 2 Ekim tarihleri arasında Polonya’nın Varşova kentinde gerçekleştirildi. AGİT devletlerinden 57’si, içinde AGİT kuruluşlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve bir dizi başka ilgili aktörün de bulunduğu birçok kurumla bir araya geldi.
Özellikle ırkçılıkla mücadeleye ve yabancı düşmanlığına değinen, ayrımcılığın giderilmesi ve hoşgörü konulu oturum, dini topluluklara karşı ayrımcılığa odaklandı. AGİT-Katılımcı Devletler “kapsamlı yerel eğitim politikaları geliştirmeyi teşvik ederek” ve “farkındalığı arttırıcı daha fazla tedbirler alarak” bu denli ayrımcılık ve hoşgörüsüzlüğü önlemeye daha önce taahhütte bulunmuştu.
Bahai Uluslararası Toplumu temsilcisi Rachel Bayani oturum sırasında, eğitim süreçlerinin ve kapasite inşa edici çabaların insanlığın birliğine yönelik kolektif farkındalığı, özellikle gençler ve daha genç nesiller arasında, nasıl sağlamlaştırabileceğini incelemesi konusunda AGİT’i teşvik etti. Yorumlarında Bayan Bayani şunları ifade etti, “Ayrımcılık ve hoşgörüsüzlük esasında belirli sosyal, kültürel, fiziksel veya benzeri özellikleri dar bir çerçevede tanımlama ve bu özellikleri kendimize dair anlayışımızın merkezine yerleştirme eğiliminin göstergesidir”.
“Bu gibi dar tanımlamaları önlemeye yardımcı olmak için insanlığın temel birliğine dair kolektif farkındalığı güçlendirme ve birincil kapsayıcı insan kimliğimize dair anlayışımızı genişletme yollarını aramaya ihtiyaç vardır,’’ diye sözlerine devam etti.
Düşünce, vicdan, din veya inanç özgürlüğü konularını içeren oturum, AGİT alanında söz konusu bu hakların tam anlamıyla uygulanmasının önünde var olan meydan okumaları ve bu meydan okumaları ele almak için, dini topluluklar dâhil olmak üzere tüm ilgili aktörlerin beraber çalışma yollarını tartışma imkânı sağladı.
Bayan Bayani din veya inanç özgürlüğü hakkının desteklenmesinin, dinin toplumun ilerlemesine nasıl katkıda bulunduğuna dair daha derin bir anlayışla el ele gitmesi gerektiğini belirtti.
“Bugünlerde dünyada ve Avrupa’da ortaya çıkan dini inanca dair yıkıcı ifadelerden yola çıkarak, dinin topluma nasıl katkı sağladığı hakkındaki algıların bulanıklaşma eğiliminde olmaları şaşırtıcı değildir,” dedi.
“Dinin yapıcı güçlerinin ifade bulmasına izin verecek bir çerçeve tanımlamaya yönelik bir kolektif süreç başlatılmasına ihtiyaç vardır. Bahai Uluslararası Toplumu dinin, onun ilkelerinin, kavramlarının ve içgörülerinin, çatışma gidermeye, daha geniş sosyal uyum sağlamaya ve istikrarlı, barışçıl toplumlar kurmaya nasıl katkıda bulunduğunu inceleme süreci başlatması konusunda AGİT’i teşvik etmektedir.”
Bu makaleyi online okumak, fotoğrafları görmek ve linke ulaşmak için: http://news.bahai.org/story/1072/