Page 92 - Bahailer Tek Sayfa
P. 92
Yirminci yüzyılın mirası
İ
“ İnsanlık âleminin İnsanlığın önünde duran zorluklarla “köhne doktrinler ve inançlar”, “eskimeleri,
birliği sağlam bir başa çıkabilmesinin tek yolu birleştirici güçlerini kaybetmeleri ve kendi
biçimde tesis geçtiğimiz yüzyılda meydana gelen köklü içlerindeki yozlaşmaları yüzünden yavaşça
edilmedikçe ve değişikliklerin etkilerini anlamaktır. 20. yüzyıl yok olmaktadırlar.” Eş zamanlı olarak da,
rekabet içindeki ulusları, inançları, sınıfları
hiç şüphesiz insanlık tarihinin en çalkantılı
edilinceye kadar, zamanlarından biri olmuştur. Savaş ve ve ırkları “musibet ateşi” aracılığı ile organik
refah, barış ve soykırım nedeniyle meydana gelen yıkım ve ve uyumlu bir sistem haline getiren birleştirici
güvenliğine can kaybı akıl almaz boyutta olmuştur. Bilim bir süreç işlemektedir. Tarihin bu kritik
ulaşılamaz.” ve teknolojide kaydedilen çarpıcı ilerlemeler anında her iki süreç de hız kazanmaktadır.
insanlığa büyük faydalar sağlamış, ama aynı
zamanda ciddi çevresel yıkıma ve önceden Hz. Şevki Efendi “Birbirleri ile sürekli ve
—HZ. BAHAULLAH
düşünülmesi güç etik meydan okumalara karşılıklı etkileşimde olan, böylesi eş zamanlı
neden olmuştur. Bu yüzyılda imparatorluklar yükselme ve düşüş, birleşme ve dağılma,
ve hanedanlıklar yıkılmış, köklü inançlar ve düzen ve karmaşa süreçleri … daha büyük
ideolojiler saygınlıklarını yitirmiştir. Tüm bu bir Plan’ın sadece çeşitli yönleridir,” diye
çalkantılarına rağmen, Bahai yazıları bu yazmıştır. İnsanlık bebeklik ve çocukluk
dönemi insanlığın birliği bilincinin doğuşuna aşamalarından geçmiştir ve şimdi çalkantılı
işaret etmek üzere “ışığın yüzyılı” olarak ergenliğini deneyimlemekte olup kolektif
nitelendirmektedir. olgunluğunun eşiğinde durmaktadır. Aile,
kabile, şehir-devlet ve millet birlikleri, şu
Ölüm ve doğum sancıları anda doğmaya çalışan küresel sisteme
Hz. Şevki Efendi şöyle yazmıştır: “Sarsıntıları hazırlık olarak tamamıyla kurulmuştur. Savaş
ve soykırım sebebiyle yarattığı dehşet verici
hem eski düzenin ölüm sancılarını hem de sonuçlara rağmen 20. yüzyılın kalıcı mirası,
yenisinin doğum sancılarını benzer şekilde insanlığın tek bir insan ırkı ve dünyanın ortak
ilan eden bir çağın eşiğinde duruyoruz.” vatanı olduğunu anlamaya başlamasıdır.
1900’lerin kaotik manzarasında, biri
birleştirici diğeri parçalayıcı olan iki temel
90 Birliğin mumları
sürecin işleyişi görülebilmektedir. Hz. Abdülbaha toplumun dönüşümünü
BAHAİLER İnsanlığı bölmekte ve yozlaştırmakta olan açıklamak için ışık metaforunu kullanmıştır.
Birlik, diye buyurmuştur, tüm insan
sistemlerin ve düşünce kalıplarının ölüm
sancıları kendisini açıkça belli etmektedir.
O zamanlarda yeni başlayan 20. yüzyıla
“Boş ve zamanı geçmiş kurumlar” ve uğraşlarını aydınlatan ve ilerleten güçtür.