Page 96 - Bahailer Tek Sayfa
P. 96
EVRENSEL BARIŞ
Bireyler, toplumlar ve kurumlar dünyadaki tüm insanların ortak mirasıdır.
arasındaki ilişkilerin yeniden Mevcut dünya düzeninin çevreyi yıkıcı
düzenlenmesi zararlardan korumada başarısız kaldığı
İnsanlık kolektif olgunluğuna doğru inkar edilemez. Toplum büyümeye, daha
ilerledikçe, birey, toplum ve kurumlar çok şeye sahip olmaya ve durmadan yeni
arasındaki ilişkilere dair yeni bir anlayışa arzular yaratıp bunları elde etmeye fazlaca
duyulan ihtiyaç gittikçe daha acil hale değer vermektedir. Çok aşikârdır ki bu tür
gelmektedir. Bu üç aktörün medeniyetin amaçlar sürdürülebilir olamaz.
ilerlemesinde birbiriyle olan karşılıklı
dayanışmasının farkına varılmalıdır. Yeni modeller ve yapılar
Örneğin kurumların itaat talep ederken oluşturmak
bireylerin özgürlük için haykırdıkları eski Hz. Bahaullah’ın öğretilerinin öngördüğü
çatışma paradigmalarının yerine, daha iyi değişimler bireylerde ve toplumun
bir dünya kurulmasında herkesin oynaması yapısında, aileden küresel kurumlara
gereken tamamlayıcı rollere dair daha derin kadar her seviyede meydana gelmek
anlayışların geçmesi gerekmektedir. durumundadır. Hz. Bahaullah şöyle
açıklamıştır: “Her Zuhurun amacı insanlığın
Bireyin, toplumun ve toplum kurumlarının karakterinde, kendisini hem dışta hem
medeniyet kurmanın aktörleri olduğunu de içsel olarak gösterecek, hem manevi
kabul etmek ve buna göre hareket etmek, yaşama hem de dış dünyaya tesir edecek
insan mutluluğu adına büyük olanaklar topyekûn bir değişim yaratmak değil mi?”
sunmaktadır. Başkalarının üzerinde güç Bahailer ve Hz. Bahaullah’ın vizyonunu
kullanmanın yerini, sevgi, adalet ve birleşik paylaşan herkes, ilahi bir medeniyetin
hareket gibi insan ruhunun gerçek güçlerini çekirdeğini oluşturmak için, yani yeni
serbest bırakma çabasının alacağı bireysel ve toplumsal yaşam modelleri
ortamların yaratılmasına izin vermektedir. ve yeni organizasyonel yapılar kurmak
için, sistematik olarak çalışmaktadırlar.
Doğa ile uyumlu bir ilişki
İnsanlığın olgunlaşması, toplumun İnsanlığın birliği, insanlığın ilerleyişinin nihai
yapısında, hem bu toplumun tüm amacı olmanın yanı sıra, temel işleyiş
unsurlarının birbirine bağımlılığını hem de prensibi olarak da anlaşılmalıdır. Çeşitlilik
insanlığın varlığını sürdürmesini mümkün içinde birlik, insanlığın tüm sorunları
kılan doğa alemi ile karşılıklı ilişkisini çözüldüğünde ortaya çıkacak bir durum
tamamıyla yansıtan organik bir değişimi değildir; aksine problemlerin çözümü
gerektirmektedir. Böyle bir değişim, ve derin toplumsal dönüşümü
insanların tutum ve davranışlarında geniş gerçekleştirmenin aracıdır. Bahai
çaplı bir değişim ile el ele gitmelidir. toplumunun deneyimleri, insan doğasının
İnsan ırkının hayatta kalmasını güvence en üstün özelliklerinde kendini gösteren
altına almak için hem içsel hayatımızın hem ve toplum kurmaya, toplumsal harekete
de dış çevremizin yeniden şekillendirilmesi ve toplumun diskurlarına yönelik birleştirici
gerekmektedir. ve kapsayıcı yaklaşımlar keşfetmek
94 yoluyla, çağın ruhunda mevcut gücü ve
Yeryüzünün zenginlik ve harikaları, onun potansiyeli yansıtan yeni modeller ortaya
BAHAİLER kaynaklarına adil ve eşit erişimi hak eden çıkarmaktadır.