BIC: Sürdürülebilirlik İçin Zirai Sistemlerde Değişim Şart

Bahai Uluslararası Toplumu Brüksel Ofisi ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu, tarım, kırsal alanlarda sürdürülebilirlik ve göç arasındaki ilişkiyi incelemek için bir seminerler dizisi başlattı.

Bahai Uluslararası Toplumu Brüksel Ofisi ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu, tarım, kırsal alanlarda sürdürülebilirlik ve göç arasındaki ilişkiyi incelemek için bir seminerler dizisi başlattı.

BIC, BRÜKSEL – Her yıl Afrika’dan on binlerce insan, mevsimlik göçmen işçilere giderek bağımlı hale gelmekte olan bir sektörde, AB üye ülkelerindeki çiftliklerde azalan bir ulusal tarım işgücünün yanında çalışmak için Avrupa’ya seyahat ediyor.

Pandemi 2020’de uluslararası seyahatleri kesintiye uğrattığında, Avrupa genelindeki bahar hasadı tehlikeye girdi ve Avrupa Birliğinin mevsimsel işçilere olan bağımlılığının boyutunu ve onların zor yaşam koşullarını gözler önüne serdi. Buna ilaveten, pandemi ekonomik krizlere, çiftçilerin toprak kaybına ve insanları Afrika’nın kırsal alanlarından ayrılmaya sevk eden diğer faktörlere yinelenen bir ilgiyi beraberinde getirdi.

Bahai Uluslararası Toplumu (BIC) Brüksel Ofisinden Rachel Bayani, geçen Çarşamba günü BIC tarafından çevrimiçi olarak düzenlenen bir seminerde, “Zirai işlerin düzenlenme şekli, Avrupa, Afrika ya da dünyanın başka herhangi bir yerinde olsun sürdürülebilir ya da eşitlikçi değildir. İnsanlığın birliği gibi prensiplerin ışığında yakından irdelenmesi gereken temel sorunlar vardır” ifadelerini kullanmıştır.

Toplantı, Avrupa ve Afrika’dan politika oluşturucuları, akademisyenleri ve sivil toplum kuruluşlarını, tarım, kırsal alanda sürdürülebilirlik ve göç arasındaki ilişkiyi, özellikle iki bölge arasındaki ortaklık bağlamında irdelemek için bir araya getiren, BIC Brüksel Ofisi ve Avrupa Birliği Gıda ve Tarım Organizasyonunun (FAO) birlikte evsahipliği yaptığı bir seminerler dizisinin bir parçasıdır.

BIC Brüksel ve FAO tarafından düzenlenen serideki en son seminerin panelistleri. Seminerin odak noktası Avrupa Birliği tarım sektörünün varlığını sürdürebilirliği ve üretim sistemlerinin yeniden düşünülmesinin gerekliliği idi.
BIC Brüksel ve FAO tarafından düzenlenen serideki en son seminerin panelistleri. Seminerin odak noktası Avrupa Birliği tarım sektörünün varlığını sürdürebilirliği ve üretim sistemlerinin yeniden düşünülmesinin gerekliliği idi.

FAO Brüksel İrtibat Ofisi Direktörü Rodrigo de Lapuerta, seminerlerin yeni yaklaşımından bahsederken, “FAO, bütün göçlerin %80’inin kırsalla bağlantılı olduğunu tahmin etmektedir. Zirai gıda sistemlerinin sürdürülebilirliği ile göç ve kırsal dönüşüm tamamen birbiriyle ilişkilidir. Bununla birlikte, bu iki konunun sıkça birlikte ele alındığını sanmıyorum,” ifadesini kullanmıştır.

Toplantılara katılanlar göç ile tarım arasındaki bağların farklı yönlerine dikkat çektiler. Uluslararası Göç Organizasyonu Bölge Direktörü (IOM) Bay Ola Henrickson, “İnsanların kırsal alanlardan neden ve nasıl göç ettiklerini etkileyen pek çok faktör vardır, ancak bu göçün zorunluluktan ziyade tercihen yapılması gerekir,” demiştir.

En son düzenlenen seminerin özel odağı, Avrupa Birliği tarım sektörünün varlığını sürdürebilirliği ve üretim sistemlerinin yeniden düşünülmesinin gerekliliği idi.

Yakın tarihli bir toplantıda konuşan FAO Baş Ekonomisti Maximo Torero Cullen ise, “Gıda güvenliğimizin zirai gıda işçilerimizin haklarına saygıya bağlı olduğunu unutmamamız gerekir. Pandemi, göçmenlerin nasıl vazgeçilmez olduğunu bizlere gösterdi, ancak haklı olarak kamuoyu dikkatini [tarım] sektöründeki kötü çalışma ve yaşam koşullarına ve bu işçilerin görülmezliğine çekti,” şeklinde konuşmuştur.

(Saat yönünde soldan) Kolombiya, Uganda ve Nepal’de Bahai toplumunun yerel tarımı güçlendirme zirai projelerinden görüntüler.
(Saat yönünde soldan) Kolombiya, Uganda ve Nepal’de Bahai toplumunun yerel tarımı güçlendirme zirai projelerinden görüntüler.

Dr. Torero Cullen ve diğer katılımcılar, Afrika ve Avrupa ülkeleri politikalarının ve sürdürülebilir gıda ve tarım sistemleri tesis etmeyi amaçlayan bölgesel organların, tarım işçilerinin elde edeceği yararları, güvenliğini ve refahını merkeze koymaları gerektiğini vurguladılar.

Avrupa Göçmen Politikası Enstitüsü’nden Camille Le Coz, “Avrupa Birliği Üyesi pek çok ülke mevsimsel işçi tasarılarını öncelikli olarak iş talebi ihtiyaçlarını ülke içinde karşılama bağlamında düzenlerler” dedikten sonra, ancak bazı ülkelerin gönderen ve alan ülkelerin yanı sıra işçilerin kendilerine de yarar sağlayan düzenlemeler oluşturarak “birlikte gelişme” etrafında göçmen politikaları tasarlamayı içeren başka yaklaşımları göz önüne aldıklarının altını çizmiştir.

Toplantının bir yansımasını yapan Bayan Bayani, “Mevcut ekonomik ve zirai sistemlerimizin ve bunların göç, çevre, beslenme ve geçim konusundaki sonuçlarının yakından incelenmesi gerekiyor. Bahai öğretileri bu konuşmalara yardımcı olabilecek içgörüler sunmaktadır: Ekonomi sorusu çiftçiyle başlamalıdır, çünkü çiftçi ‘insan toplumundaki birinci aktif faktördür’. Bu fikir üretim sistemini ele alacak çeşitli yollar için ihtimalleri araştırmamızı sağlayabilir” dedikten sonra sözlerine şöyle devam etmiştir:

“Bu seminerlerde tartışılan konular, insanlığın önündeki derin soruların sadece birkaç tanesini yansıtmaktadır. Bahai öğretileri, ekonomik ilişkiler dâhil toplumun her unsurunun insanlığın birliği temel prensibinin ışığında köklü bir dönüşüm geçirmek zorunda kalacağını öngörmektedir.”

Önümüzdeki aylarda yapılacak olan seminerler, eğitim ve köylerin geleceği gibi konulara odaklanarak tarım ve göç sorununu ele almaya devam edecektir.

Bu makalenin orijinaline ulaşmak için: https://news.bahai.org/story/1513/

Daha işlevsel bir kullanım deneyimi ve akıllı seçenekler sunabilmek için web sitemizde çerezlerden yararlanmaktayız. Detaylar için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.