Barışa giden yol, uzun ve zorludur ancak bu yol boşuna değildir. Bu, Dr. Sawsan El-Hady’nin 8 ve 9 Aralık’ta Bahreyn’de verdiği konuşmalarda sunduğu ana mesajlar arasında yer almıştır.
Hayatı boyunca barış davasını savunan ve Arap dili alanında Mısırlı bir bilgin olan Dr. El-Hady, iki günlük ziyareti süresince, içlerinde akademisyenlerin, yazarların ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin bulunduğu yaklaşık 100 kişiye hitap etmiştir. Katılımcılar arasında canlı meşveretlerin oluşmasına yol açan konuşmaları; birçok konunun yanı sıra toplum tabanında barışın geliştirilmesini, uyumlu bir toplumun geliştirilmesinde bireyin rolünü ve barış süreçlerine kadınların çok değerli katkılarını incelemiştir.
İnsanlığın önündeki zorlu meydan okumaların bilincinde olmakla birlikte, Dr. El-Hady’nin konuşmaları gelecek için umut dolu bir vizyon sunmuştur. Fakat o, bunun çeşitli kesimler arasında bir arada ve uyum içinde yaşamaya yönelik zeminin oluşturulmasına bağlı olacağını birçok kez ileri sürmüştür.
“Barış içinde bir arada yaşama ile nitelendirilmiş bir toplum oluşturmak, sürekli çaba gerektirmektedir,” diye ifade etti.
Dr. El-Hady, barışa doğru ilerleme sürecinin, toplumdaki adalet sorununu ele almadan amacına ulaşamayacağını açıklamıştır ve aynı zamanda, ortak insanlığımızı tanımaya dayalı olarak birliği kurmanın önemini dile getirmiştir.
“Barış için bir ön koşul olan birlik, çeşitliliğimizin değerini anlayarak ve her bireyin insanlık mozaiğine eşsiz katkılar kazandırmasını takdir ederek anlam kazanır.”
Dr. El-Hady, ayrıca daha huzurlu bir topluma doğru bir hareketin, dinin rolünün yeniden değerlendirilmesini gerektirdiğini açıklamıştır. Din, saptırılmış ve zararlı amaçlar için kullanılmış olsa da o; düşünce ve eylem kalıplarını değiştirmede, ortak bir insan kimliği anlayışının oluşturulmasında, ahlaki karakter ve dünyayı kucaklayan bir vizyon geliştirmede dinin gücünü vurgulamıştır.
Bir Bahai olan Dr. El-Hady, dünyadaki Arap edebiyatı ve İslam öğreniminde birçok kişi tarafından başlıca merkez olarak kabul edilen ve Mısır’daki en eski üniversite olarak bilinen, Kahire’deki Al-Azhar Üniversitesi’nin ilk kadın mezunlarından biridir. Seçkin kariyeri boyunca birçok ülkedeki üniversitelerde Arapça programların yapılandırılmasına yardımcı olmuştur. Eğitimleri, toplumsal uyumu ve barışı teşvik eden Bahai ilhamlı bir sivil toplum kuruluşu olan Bahreyn Bahai Topluluğu ile işbirliği içerisinde organize edilmiştir.
Etkinlikler, barış içinde bir arada yaşama üzerine Bahreyn’de artmakta olan diskura katkı sağlamaktadır.
Bu makaleyi online okumak, fotoğrafları görmek ve linke ulaşmak için: http://news.bahai.org/story/1093/