Din temasının medyada yer alması dine dair daha iyi bir anlayışın elde edilmesine ve toplumsal uyumun güçlenmesine nasıl katkıda bulunabilir? Birçok başka soruyla birlikte bu soru, Yeni Delhi’de Cumartesi günü Hindistan Bahai toplumunun ortak ev sahipliğinde gerçekleştirilen dinamik bir foruma canlılık kattı.
Bu etkinlik, inancın çok sık olarak medyada sadece batıl inanç, önyargı, baskı ve dışlama gibi olumsuz dini uygulama ifadeleriyle nasıl ilişkilendirildiğine dikkat çekti. Son on yıllarda artan bir dini radikalcılık eğilimi ile dinsel şiddet de medyada büyük ilgi görmüştür.
Ancak din, geniş ve çok yönlüdür ve dinin toplumlara ve medeniyetin kendisine sunduğu pek çok yapıcı katkı günümüzün yaygın diskurlarında ve medyada göz ardı edilmektedir. Önde gelen medya mensuplarının, hükümet yetkililerinin, âlimlerin ve inanç temsilcilerinin yer aldığı Cumartesi günkü panelin konuşmacılarına göre, bu gerçeklik özellikle Hindistan toplumu için geçerlidir.
Hindistan Kitle İletişim Enstitüsü Genel Direktörü (IIMC) K. G. Suresh’e göre, bu sorunun bir kısmı medya mensuplarının din konusundaki anlayış eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Bay Suresh, Cumartesi günü forumun yöneticisi olarak açılış konuşmasında şu ifadelere yer vermiştir: “Gazetecilerin dinin gerçek tabiatını anlamaları gerekir – yani dinin sevgi ve birliğe katkıda bulunduğunu ve erdem ile ahlak öğrettiğini. Din, insanları sömüren ve suç teşkil eden aktivitelere karışan sahte din adamlarıyla ilişkilendirilmemelidir. Gazeteciler farklı dini toplumların insanları arasındaki uyum ve birlikte var olma hikâyelerine odaklanmalı ve sadece çatışma vakaları peşinde olmamalıdırlar.”
Panelistler mevcut medya modeli ile ilişkili meydan okumaların bazılarını tartıştılar. Örneğin; hikâyelerin yayınlanmasının çoğunlukla sansasyon yaratma hevesiyle nasıl yönlendirildiğini incelediler. Haberlerin sunulma hızının, din gibi karmaşık bir konudaki derinlik, doğru bilgiyi aktarma ve ince ayrıntılara dikkat etme gerekliliklerinden sıklıkla taviz verilmesine neden olduğunu tartıştılar. Panel, mevcut medyanın eksikliklerini tespit ederken ilerlemeye yönelik bir yol bulmanın zor olduğunu da kabul etti. Ana çıkarımlarından birisi, yaptıkları yayınları ve bu yayınların algı ve davranış üzerindeki etkisini durup düşünmeleri için gazetecilerin forumlara ihtiyaç duydukları oldu.
IIMC ve Hindistan Bahaileri Halkla İlişkiler Ofisi, Yeni Delhi’deki Enstitü kampüsünde düzenlenen “Karşılıklı Olarak Birbirine Bağımlı Olunan bir Dünyada Dini Konuları Medyada Hassasiyet ve Anlayışla Ele Almak” başlıklı toplantıya birlikte ev sahipliği yaptılar.
Hindistan Bahai Halkla İlişkiler Ofisi Direktörü Nilakshi Rajkhowa şu açıklamaları yapmıştır: “Büyük dinlerde var olan ruhani prensiplerin bireylerin ve toplumun dönüştürülmesine ve dünyanın ıslahına nasıl uygulanabileceğini başkalarıyla birlikte öğrenmeye çalışıyoruz. Toplumsal algıların ve diskurların şekillendirilmesinde medyanın sahip olduğu büyük güç düşünüldüğünde, Hindistan Bahai toplumu ve IIMC, dini ele alma şekli konusunda medya profesyonelleri ile bir sohbet gerçekleştirmeye büyük ihtiyaç olduğunu düşündü.”
Etkinlik boyunca sözlü ve yazılı basın muhabirleri, çatışmanın aşırı bir seviyede haber yapılması ve dini gruplar arasındaki uyumun az haber yapılması dâhil olmak üzere dini konularda yayın yapmanın meydan okumaları olarak algıladıkları şeyler hakkında samimi bir şekilde konuştular. Birkaç konuşmacı, insanların yaşamında dinin güçlü bir varlığı olan Hindistan’da medyanın dini, düşünceli ve doğru bir şekilde ele alma sorumluluğunun özel önem arz ettiğini ve grupların birbirleriyle ve toplumun geneliyle ilişkilerini algılama şekline katkıda bulunduğunu vurguladılar.
Meclis Üyesi ve Pioneer gazetesinin editörü ve idari direktörü olan panelist Chandan Mitra, dinin toplum üzerindeki eşsiz etkisini takdir etme gereğinden bahsetti. “Değerlere önem veren bir toplum amaçlıyorsak, dini göz ardı edemeyiz. Din bizlere erdem veya ahlak hissimizi kazandırır.”
Etkinlik hakkında değerlendirme yaparken Bayan Rajkhowa şöyle söyledi: “Muhabirler, meslekleri hakkında derinlemesine ve bilinçli bir şekilde düşünmek için bu tür ortamlardan yararlanabilirler.” Önümüzdeki yıl IIMC ve Hindistan Bahai toplumu medya ve din tartışmasını bir dizi yuvarlak masa etkinliğinde devam ettirmeyi planlamaktadır.
Bu makalenin orijinaline ulaşmak için: http://news.bahai.org/story/1271/