TORONTO, Kanada — Dünyanın her yerinden insanların Kanada’ya gelmesi ülkedeki hayatın ayrılmaz bir parçasıdır. Kanada Bahai toplumu ülkenin kültürel ve etnik çeşitliliği üzerinde yansımalar yapmakta ve uzun zamandan beri barışçıl ve uyumlu bir toplumun kurulmasında dinin rolü konusunda öğrenimler kazanmaktadır. Bu konu, Toronto Üniversitesi’ndeki Munk Global İlişkiler Okulu’nun işbirliğiyle geçen yıl içinde düzenlenen bir dizi seminerde ele alınan ana konularından biri olmuştur.
Kanada Bahai toplumu halkla ilişkiler temsilcisi Geoffrey Cameron, “Kanada toplumu dinden oldukça uzaklaştı ve sonuç olarak dinin toplum üzerindeki rolünü ve katkısını toplumsal diskurda açıkça konuşabilme kapasitesini bir miktar kaybettik. Kanada’ya yeni gelenlerin çoğu dinin güçlü bir toplumsal etkiye sahip olduğu toplumlardan geliyor ve bu zıtlık gerginliğe sebep olabiliyor. Bu seminerler, dinin daha birleşmiş ve uyumlu bir toplum arayışında müşterek anlayış ortaya çıkaran ve ortak değerleri destekleyen bir kaynak olarak kullanılabileceği konusunda çok daha açık ve bilinçli sohbet etmenin mümkün olduğunu göstermiştir,” şeklinde bir konuşma yapmıştır.
Yapılan en son seminerde panel katılımcıları insan yaşamının ruhani boyutunun kamusal alanda geliştirilmesinde yeni gelen ailelerin gençlerinin oynadığı önemli rolün altını çizdiler. Kanada Müslüman Kadınlar Konseyi başkanı Nuzhat Jafri, gençlerin dinlerinin prensip ve değerleriyle entegrasyon sürecini bağdaştırabilecekleri ve Kanada toplumuna anlamlı şekilde katkıda bulunabilecekleri çabalarla meşgul olabileceklerini söyledi.
Illumine Medya Projesi müdürü ve panel katılımcısı Esther Maloney, “Gençler ailelerinin eşik noktalarıdırlar, onlar toplum ile aileleri arasındaki köprülerdir” derken, bunun yanı sıra, gençlerin medyadaki betimlemelerde dini özlemlerinin, değerlerinin ve bilgilerinin kamusal alanda hoş karşılanmadığını duyumsadıklarında kendilerini geri çekebilecekleri gözleminde bulunmuş ve ardından sözlerini, “Sanatlar kimlik ve amaca dair sorularla beraber toplum bağlamında hayati önem taşıyan dini ve seküler konuların etkili bir şekilde irdelenebileceği kapılar açıyor,” şeklinde sürdürmüştür.
Maloney, “İçerik geliştirmeye yönelik belirli bir yaklaşımımız var ve bu yaklaşım Bahai İnancı’nın prensiplerine dayanıyor. İçeriklerimiz normal şartlar altında yaşayan ve kendilerini kendi hayatlarının ve toplumlarının hayatlarının destekçileri olarak gören çeşitli genç insanların ve onların ailelerinin hikâyelerini anlatıyor,” diyerek konuşmasına son noktayı koymuştur.
Yapılan en son seminerde panel katılımcıları insan yaşamının ruhani boyutunun kamusal alanda geliştirilmesinde yeni gelen ailelerin gençlerinin oynadığı önemli rolün altını çizdiler. Kanada Müslüman Kadınlar Konseyi başkanı Nuzhat Jafri, gençlerin dinlerinin prensip ve değerleriyle entegrasyon sürecini bağdaştırabilecekleri ve Kanada toplumuna anlamlı şekilde katkıda bulunabilecekleri çabalarla meşgul olabileceklerini söyledi.
Illumine Medya Projesi müdürü ve panel katılımcısı Esther Maloney, “Gençler ailelerinin eşik noktalarıdırlar, onlar toplum ile aileleri arasındaki köprülerdir” derken, bunun yanı sıra, gençlerin medyadaki betimlemelerde dini özlemlerinin, değerlerinin ve bilgilerinin kamusal alanda hoş karşılanmadığını duyumsadıklarında kendilerini geri çekebilecekleri gözleminde bulunmuş ve ardından sözlerini, “Sanatlar kimlik ve amaca dair sorularla beraber toplum bağlamında hayati önem taşıyan dini ve seküler konuların etkili bir şekilde irdelenebileceği kapılar açıyor,” şeklinde sürdürmüştür.
Maloney, “İçerik geliştirmeye yönelik belirli bir yaklaşımımız var ve bu yaklaşım Bahai İnancı’nın prensiplerine dayanıyor. İçeriklerimiz normal şartlar altında yaşayan ve kendilerini kendi hayatlarının ve toplumlarının hayatlarının destekçileri olarak gören çeşitli genç insanların ve onların ailelerinin hikâyelerini anlatıyor,” diyerek konuşmasına son noktayı koymuştur.
Bu makalenin orijinaline ulaşmak için: https://news.bahai.org/story/1388/