Bahai Toplumu ile birlikte ev sahipliğinin yapıldığı yakın tarihli bir dinlerarası etkinlikte, dinî toplulukların dünyanın iyileştirilmesi adına nasıl kolektif bir şekilde çalışabileceğini keşfetmek amacıyla 200 katılımcı yer aldı.
Aralarında Dinlerarası Diyalog Uluslararası Manastır Derneği, İspanya Ulusal Katolik Kilisesi’nin sosyal ve misyoner eylem bölümü, Türk Evi (Turkish House) ve Bahai toplumunun da bulunduğu birçok dinî grup tarafından organize edilen “Tanrı Merhameti ile Dokunmuş” başlıklı etkinlik, 17 Nisan 2016 tarihinde gerçekleşti.
Bahai toplumunun temsilcileri açılış konuşmasında toplantının amaçlarını, dünya dinleri arasındaki birliği anlama ve insanlığın karşı karşıya kaldığı karmaşık konuları ele almada dinin rolünü keşfetme olarak belirledi.
Katolik bir rahip olan Dinlerarası Diyalog Uluslararası Manastır Derneği Başkanı D. Jose Luis Navarro, çeşitli dinlerin özünde var olan birliği kabul ederek, “Tüm dinî gelenekler büyük sırrın belirli yönlerini içine alır,” söylemini dile getirdi.
İspanya Bahai Ofisi Halkla İlişkiler Direktörü Sergio Garcia, “İspanya, dinlerarası faaliyetler üzerine köklü bir geleneğe sahiptir,” diye konuştu. Ancak Sergio Garcia, bu alanda sıklıkla karşılaşılan bir zorluğun, konulara dair tartışmayı soyutun ötesine taşımak olduğunu ifade etmiştir. Bu etkinliğin amaçlarından bir tanesi, konuşmaları hazır bulunan çeşitli dinî gruplar tarafından atılabilecek uygulanabilir pratik adımlara dayandırmaktı.
“Bugün zaman zaman din adına yapılanları görmemize rağmen, gerçek şudur ki din, geçmişte büyük toplumsal ilerlemeye neden olmuştur,” diyen Garcia, “Bugün de ortak menfaat için dinin gücünden yararlanabiliriz,” diye ekledi.
Katılımcılar, ruhani öğretileri günlük yaşama ve toplumlarının karşı karşıya kaldığı meydan okumalara uygulamanın imalarını araştırdı. Masorti Bet-El toplumundan Rabin Mario Stofenmacher, “Adalet ile bağlantılı olarak hayata geçirmeyi denemediğimiz sürece gerçeğin hiçbir anlamı yoktur,” ifadesini dile getirdi.
Katılımcılar toplumsal değişimi başarmak için, toplumdaki çeşitli aktörlerin katılımının gerekli olduğunu kabul ettiler. İspanya Bahai Toplumu temsilcisi Miryam Sanz şöyle söyledi: “Toplum dönüşümü, birey, kurum ve toplum düzeyinde kapasite inşa edilmesini gerektirir. Hz. Bahaullah’ın vizyona göre bu pozitif değişim süreci, toplumsal gelişim konusu üzerine bilgi üretimine herkesin katkıda bulunabileceği adil, birleşmiş, refah içinde ve sürdürülebilir bir dünyayı beraberinde getirmelidir.”
Dinin, önyargı ve fanatizmle mücadelede daha belirgin bir rol oynamasının gerekliliği toplantı sonuçları arasındaydı. Temsil edilen dinî topluluklar, bunu önemli ilk hareket alanı olarak belirledi.
Bu makalenin orijinaline ulaşmak için: http://news.bahai.org/story/1104/